HÜRREM SULTAN
Nazlı yar denizdi, bende bir gemi,
Fırtına kopardı sebepsiz yere.
Çarptı kayalara, deldi sinemi,
Hurda edip attı sebepsiz yere.
Gök gibi gürledi birden, bulandı,
Şimşek oldu, dağı, taşı dolandı.
Benim gözlerime çeşme bağlandı,
Seller gibi aktı sebepsiz yere.
Girdim bir çıkmaza gitmiyor yolum,
Sözüm kar etmiyor bu nasıl zulum
Döküldü yaprağım, kurudu dalım,
Ateşlere yaktı sebepsiz yere.
Perişan haldeyim, çilem dolmadı,
Kerem de bu aşka çare bulmadı.
Onlarda ağladı, bir gün gülmedi.
Dertlilere kattı sebepsiz yere.
Bu aşkı, sevdayı emreden Allah,
Koşturdu peşinden her akşam-sabah.
Yar Hürrem Sultan”dı, bense Padişah,
Sarayımı yıktı sebepsiz yere.
Bir elinde kazma, birinde kürek,
Gömdüler SUSUZ’u mezar eşerek
Kayboldu ufukta sönüp giderek,
Güneş gibi battı sebepsiz yere.
01,05,2001 - Şakir SUSUZ
HASRET ACISI
Ruhumda fırtına şimşek çakarken
Neyleyim vefasız sensiz dünyayı
İçimden sellerim taşmış akarken
Viran edip gittin köşkü sarayı
Yıkıldı aşk bendim çoştu çağladı
Yüreğime ateş düştü dağladı
Kader beni bir güzele bağladı
Getirdi başıma kara sevdayı
Her gece yarısı kalkıp oturdum
Biraz aklım vardı böyle yitirdim
Azmı çile çektim ömür bitirdim
Kırıldı oklarım boş kaldı yayı
Şahinim de kollarında dolaştır
İndir yere kölem diye tanıştır
Küskünüm feleğe gel de barıştır
Karardı güneşim kaybettim Ay’ı
Hasret acısıyla dolu hep dünüm
Fazlası var eksik değil bu günüm
Susuz um çöllerde sefil Mecnunum
Ölürüm sarmazsam ben o Leylayı
04.11.2012 - Şakir SUSUZ
GECE AY VARDI
Nerde selam verip hatırım soran
Aşk okunu atıp gönülden vuran
Her yanım kara kış her yanım boran
Ne baharım belli ne yazım belli
Kar yağdı başıma yaz gelse kalkmaz
Beni yakan ateş nazlımı yakmaz
Ağlarım içimden bir damla akmaz
Ruhumda inleyen saz sırma telli
Bulutlar yağmuru sürdü getirdi
Sevgisiz bir yürek aşkı bitirdi
Yaşam sevincimi alıp götürdü
Dertlerim bir değil bin beş yüz elli
Kokunu aradım lale sümbülde
Aşkımız söylensin bitmesin dilde
Sen başka ildesin ben başka ilde
Bitiyor bu sevda başından belli
Sütçüler İlçesi dağların ardı
Gündüz güneş şahit gece ay vardı
Susuzu her yandan hasretin sardı
Gel bülbül avazlı gel tatlı dilli
30/01/2005, Şakir SUSUZ
GARİP GARİP
Kader saçtı bizi ilden illere
Gelen yok giden yok yol garip garip
Aylardır hasretim gonca güllere
Döküldü yaprağım dal garip garip
Her bir yerde saklı güzel anımız
Gidip bir çıkmaza çattı önümüz
Hasret ile gelip geçti
ömrümüz
Perişan Mecnunlar çöl garip garip
Vuslatın yerinde hasret bekliyor
Yanıyor yüreğim kalbim tekliyor
O yar günlerime günler ekliyor
Karıştı mevsimler yıl garip garip
Kesildi takatım durdu dizlerim
Görmez oldu gayrı sensiz gözlerim
Adem’im Havva’mı her gün özlerim
Böyle bir divane kul garip garip
Sensiz çekilmiyor bu zalim eller
Çalarım sazımı feryatta teller
Gözyaşımla taştı ırmaklar göller
Çağlar derelerden sel garip garip
Ayrıldım çaresiz nazlı yarimden
Azdı yaralarım sızlar derinden
Susuz’un perişan tut ellerinden
Bekletme sevgilim gel garip garip
Şakir SUSUZ - 13.02.2012
EVLAT ACISI
Duydum ki bir ana yanmış yıkılmış
Boz bulanık akmış çöle dökülmüş
Taze bir fidanı kökten sökülmüş
Allah sabır versin Fatma satıya
Aniden bir kaza oldu ve bitti
Yaktı yürekleri dumanlar tüttü
İbrahim gençliğe doymadan gitti.
Allah sabır versin Fatma Satıya
Babası bir yanda,ana bir yanda
Organları bağış oldu o anda
Başka bedenlerde,başka bir canda
Allah sabır versin Fatma Satıya
İnsanlık örneği herkes ders aldı
Tükenmiş kısmeti ömür kısaldı
Boz bulanık akmış çöle dökülmüş
Taze bir fidanı kökten sökülmüş
Allah sabır versin Fatma satıya
Aniden bir kaza oldu ve bitti
Yaktı yürekleri dumanlar tüttü
İbrahim gençliğe doymadan gitti.
Allah sabır versin Fatma Satıya
Babası bir yanda,ana bir yanda
Organları bağış oldu o anda
Başka bedenlerde,başka bir canda
Allah sabır versin Fatma Satıya
İnsanlık örneği herkes ders aldı
Tükenmiş kısmeti ömür kısaldı
Görmeyen kimseye sanki masaldı
Allah sabır versin Fatma Satıya
Kapanıp evine yas edip kalma
Toparla kendini asi kul olma
Yemyeşil yaprağın sararıp solma
Allah sabır versin Fatma Satıya
SUSUZ der anası ağıt kuruyor
Kor olmuş bağrını yere sürüyo
Beyhude kendini yorup duruyor
Allah sabır versin Fatma Satıya
09/06/2011 - Şakir SUSUZ
ELA GÖZLÜM
Akşam vakti güneş gibi
Batıp gitme elâ gözlüm
Alev, alev ateş gibi
Yakıp gitme elâ gözlüm
Yele vermiş yâr kâkülü
Yanağında açmış gülü
Aşk bağımın tek bülbülü
Ötüp gitme elâ gözlüm
Yazan sensin bu fermanı
Geldi çattı güz zamanı
Kar, fırtına, toz, dumanı
Katıp gitme elâ gözlüm
Yaza çevir kışlarımı
Kâbus dolu düşlerimi
Hilal gibi kaşlarını
Çatıp gitme elâ gözlüm.
Susuz bakar durur yola
Sordum gelip geçen kula,
N'olur beni bir tek pula
Satıp gitme elâ gözlüm
04.08.2008 - Şakir SUSUZ
EL OLDU GİTTİ
Ateşine yakıp, döndürdü küle
Yaydı etrafına, düşürdü dile
Ömründe çekmemiş bir kez besmele
Yalvardı Allah”a, kul oldu, gitti.
Güneşimdi doğdu, hep umut oldu
Çiçek çiçek açtı ruhuma doldu.
Biraz sevgi vardı, oda son buldu
Dikenler içinde gül oldu, gitti.
Ne bir hikayedir nede bir dizi
Karanlık ruhumun parlak yıldızı
Her yerde hatıra, her yerde izi
Silindi zamanla yol oldu gitti
Gönül kervanını yükleyip sürdü
Kapattı sayfayı defteri dürdü
Hasret duvarını nihayet ördü
Dönmedi bir daha el oldu
gitti
Susuz der bekliyor açtı kollarım
Bir çiçeğim yok ki, olsun ballarım
Kurudu yaprağım kaldı dallarım
Savruldu her yana, yel oldu, gitti.
14 Mayıs 2014, Şakir SUSUZ
DİŞ AĞRISI
Tam gecenin bir yarısı
Bu nasıl bir diş ağrısı
İçimdeydi hep korkusu
Bu nasıl bir diş ağrısı
Önce yavaş sonra şiddet
Ne unvan der ne etiket
İlaç içtim paket paket
Bu nasıl bir diş ağrısı
Evleri tek tek dolaştım
Sanki karlı dağlar aştım
Bende ki benle savaştım
Bu nasıl bir diş ağrısı
Her doktor bir ilaç yazdı
Gün geçtikçe daha azdı
Mezarımı bu diş kazdı
Bu nasıl bir diş ağrısı
Susuz derki, nere gidem
Dünyam zindan oldu nidem
Ne yaptı Hazreti Âdem
Bu nasıl bir diş ağrısı
05-08-2011, Şakir SUSUZ
DATÇA’DAN BİR GÜZEL GEÇTİ
Türkiyemin en ucunda
Datçadan bir güzel geçti
Akdenizin avucunda
Datçadan bir güzel geçti
Lüle lüleydi saçları
İnmiş beline uçları
Yanında cennet kuşları
Datçadan bir güzel geçti
Çekti giysileri attı
Serpildi kumlara
yattı
Sanki gökten yıldız aktı
Datçadan bir güzel geçti
Ne Edirne ne de Karslı
Ne Şirindi ne de Aslı
Datçadan bir güzel geçti
Çekildi yol verdi dağlar
Selama durdu adalar
Peşinden koştu dalgalar
Datçadan bir güzel geçti
Susuz aşka kürek çekti
Az kaldı ki ölecekti
Gönüllere sevgi ekti
Datçadan bir güzel geçti
Şakir SUSUZ-15/08/2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder