Oturduk bir yerde o güzel ile
Aktı gözyaşları sel oldu gitti
Ne kadar güzeldi ağlarken bile
Yaşlar eteğine göl oldu gitti
Yağmur gibi döktü dinmedi yaşlar
Islandı kirpikler eğildi kaşlar
Bırakın insanı çatladı taşlar
Esti poyraz gibi yel oldu gitti
Allah kelâmından konulmuş adı
Kader bırakmamış alsın muradı
Baktım zehir olmuş dünyanın tadı
Ağlayıp sızladı dil oldu gitti
Bin nasihat edip çektim nazını
Dertli çalıp durdu gönül sazını
Mendilimle sildim ahu gözünü
Goncası açılmış gül oldu gitti
Dağıldı bulutlar yağmuru dindi
İlk heyecan geçti biraz sakindi
Mevsim sonbaharda vakit ikindi
Döküldü yaprağı dal oldu gitti
Açmadı derdini öylece kaldı
Bir sigara yakıp maziye daldı
Dağların ardına güneşi saldı
Karanlık sokaklar yol oldu gitti
29 Kasım 2011 - Şakir SUSUZ
BİRİ VAR Kİ
Ne sevdalar geldi geçti başımdan
Hele biri var ki unutamadım
Ağladı yüreğim aktı gözyaşım
Günlerce uğraştım avutamadım
Bülbül etti gonca güle bağladı
Kalbime bir ateş yaktı dağladı
Sel oldu ruhuma aktı çağladı
Aşk yağmuru yağdı kurutamadım.
Alarak gönlümü dağlara kaçtım
Derelerden geçip tepeler aştım.
Orda da durmadı dökülüp taştım
Gecem gündüz oldu uyutamadım
Beni gören mamur mutlu sapıyor
Yaram derindedir her an kanıyor
El üşürken benim içim yanıyor
Kış gününde bile soğutamadım
Kötü kader bindi sürdü atına
Bildirdim halimi yüce katına
Gönül deryasında tuttu fırtına
Birde duman çöktü dağıtamadım
Şakir Susuz - 0535 586 03 85
AĞLARIM HER GECE
Ağlarım her gece mehtap ıslanır
Çağlar yüreğimden sel yavaş yavaş
Güldüğümü gören hep mutlu sanır
Öğrenir gerçeği el yavaş yavaş
Hüzünle geçerken en güzel çağım
Kuruyup döküldü dalım yaprağım
Viraneye dönmüş yemyeşil bağım
Solmaya başladı gül yavaş yavaş
Sevip ayrılanlar maziyi anar
Saklar sevdasını içinden yanar
Anlatsam derdimi el alem kınar
Zamanla çözülür dil yavaş yavaş
Gönülden gönüle köprüler kurdum
Aşkın deryasında hasreti yordum
Fırtınaymış meğer yönümü sordum
Gömüldü sulara sal yavaş yavaş
Bu nasıl kadermiş bir kez gülmedi
Kaç ilkbahar geçti Leylam gelmedi
Mecnuna dönmüşüm kimse bilmedi
Oysa görünüyor çöl yavaş yavaş
Yüzyıllardır aşklar yürek dağlamış
Kerem Aslı için her gün ağlamış
Duydum ki nazlı yar kara bağlamış
Susuz’u götürür yol yavaş yavaş
Şakir SUSUZ - 05/03/2011
AKDAĞMADENİ
Yüce dağlar eteğine kurulmuş
O dağlarda maden kazıp yorulmuş
Ne bir selam gelmiş hatır sorulmuş
Nasır tutmuş elin AKDAĞMADENİ
Bir fabrika olsa duman tüterdi
Gönüllerde lale sümbül biterdi
Her bahçeye bülbül konar öterdi
Hiç solmazdı gülün AKDAĞMADENİ
Göç vermiş bir zaman hep akın akın
Hasretim ben sana geliyor kokun
Yozgat’tan ileri Sivas’tan yakın
Uzak kalmış ilin AKDAĞMADENİ
Hatıradır bize hanlar hamamlar
Tarihi yüklenip giden insanlar
Çabuk geldi geçti eski zamanlar
Nedir şimdi halin AKDAĞMADENİ
Kokuyor kekikler değmiş nergize
Şehir kabuk yarmış yayılmış düze
Seksen dört pare köy bağlı merkeze
Hepsi ayrı dalın AKDAĞMADENİ
Nice canlı türü yaşar dağında
Güzellerin mani düzer bağında
Demirciler demir döver tavında
Tozar gider külün AKDAĞMADENİ
Cahilin kalmadı okudu yazdı
Bir NİDA yetişti emsali azdı
Gönlünde SÜRMELİ elinde sazdı
Türkü söyler dilin AKDAĞMADENİ
Sıkıntın kalmadı yüzler gülüyor
Dağılan pastadan payın geliyor
Vatan sever ruhun hiç eksilmiyor
BARIŞ oldu yolun AKDAĞMADENİ
ŞAKİR SUSUZ
AKLIMDASIN
İlkbaharım aşk bağımsın
Kokun burnumdan gitmiyor
Gece gündüz aklımdasın
Çilem bir türlü bitmiyor
Gök taşıyım şu evrende
Koydun ıssız bir örende
Baykuşlar bile ötmüyor
Her saniyem yıl sürüyor
Aklım gidiyor geliyor
Gözyaşımı el siliyor
Sel oldu mendil yetmiyor
Çektin aramıza perde
İnsaf et halimi gör de
Merhem sendedir bu derde
Başka ilaç kâr etmiyor bu derde
Susuz der gönül yarası
Sensin derdimin çaresi
Durma gel canlar paresi
Yandım dumanım tütmüyor
Şakir SUSUZ 11/08/2014
A N N E M
Manevi hazzın güç veriyor sensiz kalsamda
Ne çıkar güz yaprağı gibi ben de solsam da
Hep ağlasam sızlasam saçlarımı yolsam da
Yıllar geçiyor gönlüm seni özlüyor Annem
Her varlıktan üstündün başımızın baş taçı
En güzel yar, en güzel ana, en güzel bacı
Bana bir dost, arkadaş, her derdimin ilâçı
Yetiş, azdı yaralar, yine sızlıyor Annem
Kadın erkek ayırmaz herkesle dost olurdun
Her dertlinin derdine koşar çare bulurdun
Bunlarla mutlu olur, büyük keyif alırdın
Sevgi saygı kalmadı yıkıp düzlüyor Annem
Oynardım çocukken hep otururdun yanımda
Senin kanındı hızla dolaşan damarımda
Varsın var olacaksın, efkarımda, zarımda
Tükenmeyen
umutla yolun gözlüyor Annem
Kurudu göz yaşlarım
ağlasam da akmıyor
Kavrulmuş yüreğimi ateşlerde yakmıyor
Hayırlı öğütlerin hiç aklımdan çıkmıyor
Susuz senin çizdiğin yolu izliyor Annem
Şakir
SUSUZ - 12.02.2013
AŞK ACISI
Karadeniz kucak açmış yeşile
Dindirmiyor benim yürek ağrımı
Uyanıp her gece göz yaşı ile
Aradım sabaha kadar yarimi
Aklıma düşünce cilvesi nazı
Boğulur içimde aşkın avazı
Veysel asıp gitti duvara sazı
Sızlardı telleri duysa çağrımı
Kurudu meyvemiz kaldı dallarda
Aradım tadını yoktu ballarda
Dediler geliyor yarim yollarda
Acep yalanmıydı yoksa doğrumu
Artık çekilmiyor bu koca evren
Ne sultanlık kaldı ne eski devran
Yükledim göçümü gidiyor kervan
Sürüyor peşinden yanık bağrımı
Gelemez nazlı yar hayli uzakta
Buseler sunmuştu altın tabakta
Susuzu götürür bir gün bir tahta
Kapatır topraklar iki böğrümü
Şakir SUSUZ - 14/01/2014
AZ MI ÇEKTİM
Dağları başıma yıktın
Sana nasıl yâr diyeyim
İlmiği boynuma taktın
Sana nasıl yâr diyeyim
Bitmez mi hiç güzün senin
Gelmez mi hiç yazın senin
Hani tadın tuzun senin
Sana nasıl yâr diyeyim
Güzel sözünü duymadım
Hep sustum sana uymadım
Eller güldü ben ağladım
Sana nasıl yâr diyeyim
Bıktım kabrisli sevdandan
Bir gül dermedim bağından
Uyandım gayri rüyadan
Sana nasıl yâr diyeyim
Dolaştırdın dere
bayır
Her sözüme dedin hayır
Susuz yandı cayır cayır
Sana nasıl yâr diyeyim
22.01.2013 - Şakir SUSUZ, 0535. 586 03 85
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder